Hoş geldiniz!

Bir kalbi sevindirmek, bu dünyaya bırakabilecek en güzel hediyedir.

18 Kasım 2016 Cuma

,

İntikam


Yazım Tarihi: 07.01.2014
- - -
 Ve intikam, aşık oldu.
- - -
Nemesis, karanlık sokaklarda gezerken ölümsüz bedenini daha ne kadar uyuşturabileceğini düşündü. Hayatı, binlerce yıllık sefil hayatını daha nasıl unutabileceğini. 
 Ölümlüler, tanrı hayatı hakkında pek fikre sahip olmayan cahil yaratıklardı. Onlara tanrılık teklif edilse, bir saniye bile düşünmeden kabul ederlerdi. Oysa Nemesis'in insan olma şansı olmamıştı. O, gecenin kızıydı. Gözlerini açtığından beri ölümsüzdü, adalet için intikamdı, ve kaderdi. 
  Binlerce yıllık ölümsüz hayatından bildiği tek mutluluk vardı: Sevdiği adam. Yıllar önce Altın Çağ'ın, Olimpos'un yöneticisi olan, o yakışıklı adam. Nemesis onu ilk gördüğünden beri aklından çıkaramamıştı. Sanki belinden bir iple ona bağlıydı, onu gördüğünde bir adım bile atamıyordu. Ne ileri, ne de geri. 
  Onu sevdiğini hiç açıklayamadı, açıklayamazdı da. Kendisi basit bir tanrıçaydı, ya o? Titanların kralı, zaman tanrısı Kronos'un ta kendisi. Nasıl olur da, karşısına geçip onu sevdiğini haykırabilirdi? 
  Gözlerinin önüne, hayatının en önemli anı, en güzel sahnesi geliverdi. Kronos'un insan bedenindeki hali, altın rengi soluk tahtın dibinde, onun gözlerine bakarken yaptığı şey.
''Gene ne istiyorsun, Nemesis?'' demişti, buz gibi bir sesle.
''İntikam soğuktur, sıcaklık bana göre değil.'' diye cevaplamıştı Nemesis, olması gerektiği mevkiden Kronos'a doğru yaklaşırken.''Ama bunu yapmak zorundayım.''
  Buz gibi dudaklarını Kronos'unkilere deydirirken nefesinin kesildiğini, bunu hiç yapmaması gerektiğini düşündü. Eğer herhangi birisi onu yakalarsa bu bir skandal olurdu. Rhea onu yaşatmazdı. 
  Nemesis gözlerini Kronos'unkilere dikti. Bu saniyenin milyonda biri kadar kısa sürmüştü. Sonra Nemesis karanlık bir sise, minicik bir kuşa dönüştü ve Olimpos'tan uçup gitti. Bir daha da o Kronos'u hiç göremedi. Hiç.

Share:

0 yorum:

Yorum Gönder